3 Kasım 2009 BJK - Wolfsburg maçı 90 dakikanın öncesinde umut ettiğimiz gibi sonuçlanmadı. Heveslenmiştik, utandık, bu aralar sık sık böyle oluyor, alıştık.
Yıldırım Demirören ve BJK YK dediğimiz akordu bozuk saz arkadaşları ikinci golden sonra tribünler tarafından ağır biçimde eleştirildi(!). Ben burada bir çelişki görüyorum. Tamam çok kötü bir yönetim var ortada, ne mali ne sportif ne de yatırım anlamında iyiye gidiyor gibi görünen birşey yok. Ama maçın 80 dakikası takıma tezahürat yapıp, ikinci golü yiyince rüzgar tamamen dönüyor ve başlıyor yönetime küfür.
Derdimiz yönetimle ise, güçlü bir taraftar grubuysak, 90 dakika giydirelim yönetime. Ama derdimiz bu maçı almaksa, alamadığımıza üzüldüysek bu durumun birinci derecedeki sorumlusu sahadakilerdir, öncelikle de başlarındaki hocadır, o zaman onlara tepki göstermek gerek. Yani maç boyunca forvette topları ezen Yıldırım Demirören değil, orta sahada basamayan Levent Erdoğan değil. Belki Ernst motoru bozmasa oyun bize dönecek, Denizli'nin aklına Uğur İnceman düşmeyecek, Bobo belki bir gol atacak ve Denizli Nobre'yi düşünmeyecek ve maç boyunca taraftarın da aklına bir kere bile yönetim gelmeyecek. Yani sahadaki skor ile yönetimin ilgisi o kadar fazla değil.
Hal böyle olunca tribünde taraftarın birbirine düşmesine neden olacak küfürler çok yersiz, hatta çözüm yolunca çok zararlı. Yönetime de sahadaki oyun yüzünden kızıp küfretmek abesle iştigal. Zaten her gün her yerde akıllıca analizlerle bu işi nasıl ellerine yüzlerine bulaştırdıkları ortaya konuyor, Allah'a şükür bir kişi daha yönetime talip oldu ve rekabet olacak. Enerjimizi bu sorunun demokratik, akılcı ve medeni yollarla çözümüne yönlendirelim.
Neyse konuyu çok fazla dağıtmadan toparlayalım: Bu klüpten uzaklaşması gerekenler listem:
- Nobre
- Yıldırım Demirören ve YK
PS. Yüce Rabbim, bu da adağım olsun, Nobre gittiği gün bir fakir sevindireceğim.
SL 12 RAMS Başakşehir FK - Beşiktaş
2 hafta önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yardır ama küfürsüz !