Cuma, Ocak 28, 2011

Püf Noktaları


Maçtan önce aç karnına votka-vişne suyu içilmeyecek. Yoksa 3 subardağı ile güzel olunuyormuş:)

Meteorolojiye güvenilmeyecekmiş. Günlerce dediler ki kar var tipi var istanbul yıkılacak. Yıkılan biz olduk maalesef üst üste giydiğimiz kazaklarla:)

Hakemlere rica edilecek, macın her 2 yarısına da en az 5 dakika daha eklensin. Bu takımı 5 dkda fazladan olsa izlemek kar kardır.

Kapalı alt-üst besteleri yapmayalım gözünüzü seveyim. 30 sn 1 dakika için de saha da neler oluyor neler:))

Trabzon maçında soylediğimiz gibi kasaplık yapanın gözünü sevelim!!! Derdimiz, mahallerimizdeki şen kasapların ekmek kazanmaya devam etmeleri. Yoksa siz maçlarda taban girenleri mi sanmıştınız:))

Bir an önce, maç yayınları 3D olsun. Deplasmandaki maçlarımızı daha güzel izleyelim. Böyle topla beraber kaleye girelim aq:))

Önümüzdeki deplasman programları belli artık; protein ihtiyacımızı gayseriden pastırma ile giderdiken sonra, manchestarda fish and cips ile aktarma yapıp devamında da inşallah Guiness ile taçlandırıcaz. Yaş >> 24 nasıl olsa anthony quinn:))

Ve de son söz; kalbimizde çok özel bir yere hak kazanan Gülüm'e. Ne yaptın be çocuk daha sana doyamamaştık. En kısa sürede, iyileş ve de bu spor hayatın boyunca göreceğin son ciddi sakatlık olsun biraderim. Daha seninle kanguru eti ocak başı açacaz:))

Çarşamba, Ocak 26, 2011

İşin Ucunda Pastırma Var



Ligimizde güzel futbol oynatmaya çalışan iki hocanın takımları bu akşam İnönü'de sahne alıyor. Dün çıkan izin ile, muhtemelen sezon sonu veda edeceğimiz gözağrımız mabedimizde; bu sezonki en güzel maçı izleyebiliriz bu akşam. Ama keşke, Şenol Hoca cumartesi günkü maçı düşünerek rotasyona gitmese. Şöyle ağız tadıyla Guti-Simao-Q7 ye karşı Selçuk-Colman ve de Jaja'yı izleyebilsek...

Takımların genel havasına bakar isek; Beşiktaşımızın kadrosunda Sivok yine şüpheli gözüküyor ve de çok özlediğimiz Ekrem de kadroda olmayacak. Yeni transfer ile veriminin artacağına yüzdeyüz inandığım Nihat da maalesef bu akşam yine yok.

Trabzonspor'da ise cezası biten Engin oynayabilecek. Zerre kadar hazetmesem de Trabzon için çok önemli bir stoper olan Egemen'in yokluğunda savunları 2. sınıf hale düşüyor. Keşke, bu maçta oynasaydı da ligin ilk yarısında savurduğu tekmelerin hesabını ağzımızı doldura doldura sorsaydık?!!:)

Görünen o ki, Trabzonun bekleri diğer maçlar gibi ofansa çok çıkarsa; Q7 ve de Simao ile bol gollü bir maç izletiriz. Vurduğumuz gol olsun +7 olsun

Gönlümden geçen kadromuz ise;
Cenk
Hilbert Toraman Ersan İsmail
Fabian Aurelio
Guti
Simao Almeida Q7

Taraftar olarakiçliklerimizi giydik kar altında maç izlemeye hazırız. Maç öncesi adettendir zaten tabiki mazot yüklemesi yapıcaz bünyelerimize...

Salı, Ocak 25, 2011

Yürü be Real!!!


Kralsın, transfer politikanı sonuna kadar destekliyoruz.
Ama sadece Adebayor olmaz onun dilinden anlayacak seri bir açık oyuncusu da almalısın. Mesela Arjantinli olsa adı Tevez olsa, o da çeyrek finalde oynamasa bize karşı?!:)

Bu da Portekizli dayanışması olsa gerek...

Pazartesi, Ocak 24, 2011

Yıldızlar Geçidi




Uzun bir aradan sonra, yine düştük ağaçlı yolumuza ve de İstanbul için soğuk sayılabilecek bir cuma akşamında; Beşiktaş çarşıdan aldığımız biralarımızı kapalı girişinin karşısındaki reklam panolarının altında içerek içimizi ısıttık. Malum hepimizi > 24 yaş olduğundan bir sıkıntımız yok:) Buna da ayrıcana değineceğiz.


Maça yaklaşık 1 saat kala girip yerimizi aldık ve de showu beklemeye başladık. Sivok'un sakat olduğunu ve de maç saatinde belli olacağını biliyorduk. O yüzden savunma tertibimiz bizim için süpriz olmadı. Zaten şu andaki kadro yapımız için kimse neden ilk 11 de kim neden yedek diye sorgulamak abesle iştigal olur. Kısaca şöyle özetlemek lazım kadromuzu: Oyuna sonradan girenler Ernst-Bobo ve de Fernandes. Bu oyuncuların herhangi birini Türkiye'de bir takım transfer etse ortalık yıkılırdı.

Maça gelince de; daha lean ne oluyor derken golümüzü attık. Peşi sıra sağlı sollu ataklar verkaçlar ortalar. Bir pozisyonda şöyle bir olay yaşadık: Guti topu Q7 ye verdi, Q7 sağdan aktı ve de içeriye kesti topu. Ön direğe hamle yapan Almeida idi arka direkte ise Simao vardı. 1 sene önce bizlere bunu söyleseler hadi lean diyip gülüp geçerdik. Şimdi kanlı canlı adamlar önümüzde oynuyorlar ve de her hareketlerinde neden bu sıfatları taşıdıklarını gösteriyorlar, ispatlıyorlar.

Rakip takımlar 11 oyuncu ile dizilsinler ceza sahasına bu takım her maçta gol atacaktır. Oyuncu özellikleri olarak hücum hattımızın hepsi dar alanda çok etkili adamlar. Ara pasları, ver kaçlar şut seçenekleri ve de Almeida-Nobre-Bobo ile azımsanmayacak bir hava üstünlüğü de kadromuzda var artık. Gol yer miyiz yeriz muhakkak çünkü oyun amacımızı bizim 3 5 tane atmak temelde bunun için de önde basıyoruz ve de milleti pas manyağı yapıyoruz. Ama karşımızda bu presden pas yaparak çıkabilecek bir takım olursa da başımıza dert alırız.

Yenileri özetlemek gerekirse; Simao hakkında laf eden çarpılır. Almeida buz gibi golcü ve de solak üstüne üstlük ve de Fernandes ise bana göre takımda en fazla göze çarpacak oyuncumuz olacak. Dayı girdi oyuna fiziksel güç desen var driplingi var ara pası var ee daha ne olsun?!:)

Dakika 30 olduğunda ise kapalı coktan çarşamba akşamı olan Trabzon maçı için atışmaya başlamıştı bilem...

Biz mi ne yaptık, vurduk kendimizi asmalı mescite verdik rakının gözüne...

Pazartesi, Ocak 17, 2011

Maaşını Verdiğin Adamdan Laf İşitmek


Stat bizim değil, olayların muhatabı bizler değiliz. Bu yüzden çok da yazasım yoktu ama Taki aşağıdaki linkte bulunan vatandaşın açıklamalarını okuyana kadar...



http://twitpic.com/3qcsie

Şimdi bu vatandaş, devlet görevinde. Yani seçilmiş bir adam değil. Bildiğimiz devlette çalışan memur statüsünde bir insan. Yani anlamı bu arkadaşım maaşını bizler veriyoruz. Ve bu vatandaş, adamı olduğu siyasi partinin genel başkanı yuhalanınca insanlara geri zekalılar diyerek hakaret ediyor.

Arkadaşım kendine gel. Senin geri zekalı dediğin insanların verdiği vergilerle orada bulunuyorsun ve de maaşını aşıyorsun. Yavaş gel biraderim...

Çarşamba, Ocak 12, 2011

Ortaya Karışık ...


Yönetimin elden çıkaracağı yabancılar için eli maalesef çok zayıf. Açıkçası ben daha geç sonuçlanır diye düşünüyordum ama Zapo gitti, Holosko kiralandı, Fink yolda... Maliyeti yüzünden kesinlikle değil; Antep'den aldığımız Brezilyalı Japon çıkınca tadımız kaçtı, üstüne Eskişehir'den Sezer'den olunca, Tabata San senle çok işimiz var... Bu takımda kendisinden daha zayıf bir oyuncu yok kanaatindeyim.


Gidenlerden Fink'e duyduğum saygıyı aynı şekilde Bobo'ya duyuyorum. Bobo bu takımda kalmalı... Almeida çok iyi form tutar da sonraki sezona yanına Bobo'dan kalibreli bir golcü gelirse "satılması" düşünülmeli... Malum biz son dönemde oyuncu satan, satabilen bir kulüp değiliz... Bedelsiz kiraya verir, maaşını da öderiz. Bu yanlış ile daha büyük hatalar telafi edildiğinden olsa gerek, kimsenin sesi yüksek çıkmaz, "Ah be!" denir, orada kalır...  Bobo bu şekilde değerini bulursa onun adına da çok mutlu olurum.

Schuster doğru söylüyor. Gelecek sezon için çalışıyoruz diyor. Yaşımız erdiğince tanığı olduğumuz Beşiktaş tarihinin potansiyeli en yüksek kadrosunda yeni gelenlerden beklentiler yüksek, gidenlere minnet doluyuz... Belki bizim kadar sevmediler ama o formaları terlettiler. Schuster kendisine zaman verileceğini düşünüyor... Yönetim bu konuda kendisi ile açık açık iletişim kurmuş demek ki. Yeni yönetimde Serdar Adalı farkı hissediliyor. Geçtiğimiz 2 yılda Mustafa Denizli'nin ağırlıkla ilgilendiği kurumsal iletişimde başrol bu yıl Serdar Adalı'da. Kendisi her fırsatta Başkan'a teşekkür ediyor. Başkan da onun varlığından rahatsız olmuyor... Bu açıdan seviyorum Yıldırım Demirören'i. İş nedeni ile zaman zaman görüyorum kendisini, gerçekten mütevazi bir insana benziyor. Kulüp ortamını bilemem.


Takımı merak ediyorum... Kadro kuramıyorum, kimlerin lisansı çıkartılabildi o bile net değil. Yarın kupa maçı var Manisa'da. Kim oynayacak acaba? Olası bir mağlubiyet ile ZTK'dan elenirsek elimizde bir tek Avrupa Ligi dalı kalır. O dalı da Manchester City keserse kimse birşey diyemez. Hatta Kiev! Ama ya kestirmezsek?  3ncü tur ilk maçı İnönü'de, tabi Kiev'i geçersek! Önümüzdeki maça bakalım. Manisa kolay değil, Hikmet Hoca kek değil! Bu takımın bu taraftarın hedefi olmalı önünde, yoksa kendine zarar verebilir içten içe keskin sirke küp misali.


Medyada hava olumlu, Şansal bile 17'de 17 diyor. O dediği için insanın inanası gelmiyor. Bu iddiaları bırakalım, bu yıl şampiyonluk hedef olmamalı, Türkiye Kupası finali ve lig  ikinciliği hedeflenmeli. Schuster de böyle diyor. Yönetim de bunun farkında görünüyor. Demek ki uzun süredir ilk defa planlamalar günlük değil en az 2 sezonluk yapılıyor. Bu süre bile az ama olsun şimdilik buna da şükür. Yeni yıldızlar, genç oyuncular, Simao, Muhammed, Q7, Ersan, Guti, Cenk, 3 yılda daha bizimle olan Ernst... Neden büyük başarılar kazanmasınlar?


İstanbul'lu rakiplerin balans ayarı yok, böyle giderse bir müddet daha ayarsızlıkları devam eder. Anadolu'lu rakiplerden sadece Trabzonspor gözümde "büyük" bir takım. Büyüklükleri  Şenol Güneş'ten, Sadri Şener'den, Trabzon halkından dolayı... Unutmayalım oynadığı her maçta Olimpiyat Stadını hangi takım taraftarı doldurabiliyor? Onların rakibi olmak hoşuma gidiyor, diğerlerinin düşmanı... Düşman diyorken ezeli dostluğa asla lafım yok.  Şu anda camiaları temsil eden, yönetimleri teslim almış tiplerden ve onların ağzının içine bakan bir grup taraftardan bahsediyorum... Yeri gelmişken güle güle Ali Sami Yen..