Muhtemelen, bugün Vietnam'a gitsem Saylon'da çok rahat yolumu bulurum. Ormanda yaşarım, nereye nasıl gidilir hepsini bilirim...
Ya da güneşli bir sabahta Normandiya'ya cıksam sahilden Paris'e en kısa yolda ilerlerim. Vietnam'daki ya da 2. dünya savaşındaki tüm üst komuta seviyesini sayarım rahat rahat...
Ama mesela, 30 bin kişiyi aşkın insanımızın öldüğü coğrafyayı bilmeyiz. Orada o insanlarımız neler yaşadı ve yaşamaya devam ediyorlar bilmiyoruz. Mesela Van'dan Hakkari'ye nasıl gidilir hiçbir bilgim yok.
30 bin eve ateş düşüren bir olay hakkında maalesef bu ülkede yeterince üretimimiz yok. Sadece son yıllarda emekli subaylarımızın yazdığı kitaplar var.
Ama lafa gelince bizden iyisi yok. Oysaki soz ucar yazı kalır. Filmi çeken ve de senaryonun ham halini hazırlayan kişilere sonsuz teşekkürler. Ellerine kollarına sağlık.
Filmi ben pek bir beğendim. Sinemasal açıdan, oyuncular, senaryo, görüntü kalitesi. Bir sürü abuk sabuk filmden cok daha fazla saygıyı hakediyor. Ama en önemli sevme sebebim; ellerini taşın altına sokup bu kadar önemli bir konuda yatırım yapmışlar.
Kişisel olarak da, bu vatanın 30 kupon karşılığında alınmadığını hepimize hatırlatması açısından bence çok önemli. Ve de filmdeki sahnelerin bir çoğunda askerlik yapanların içleri cız ediyor. Evet ya; asker ocağı böyle diye hatırladık yıllar öncesine gittik...
İlgilenen kişiler icin filmin orijinal web sitesi:
http://www.nefesfilm.com/
Bir kar yağar ince ince...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yardır ama küfürsüz !