Pazartesi, Nisan 19, 2010

Beşiktaşlılığın Tanımı...

Yazım özellikle, benim yaş grubumdan küçük olan arkadaşlaradır...

Geçenlerde bu forumda, arkadaşlarımızdan birisi (ismini hatırlayamadım kusura kalmasın) Beşiktaşlılığın tanımı olarak puşta puşt demektir diye yazmıştı. Bu tanımı hepimizin çok ama çok iyi hatırlaması aklından çıkarmaması gerekir.

Yaşım 35 e dayandı, hatırladığım şampiyonluklarımız, 3 tane Gordon ile aldığımız-1 tane Daum ile kazandığımız-1 tane Lucescu ve de sonuncusu da geçen seneki Denizli ile gelen şampiyonluklardır. Yani ortalama 5 6 sene de bir şampiyonluk görmüşüm. Bu na da şükür. Peki istikrarlı olarak her sene neleri gördük ve de unutmadık. Bunları biraz hatırlatmak lazım. Bu ülke de bizler, doğan araba teşvikleri ile maç satılmasını gördük. Bu ülkede bizler, son haftada Beşiktaş'tan kovulan kalecinin maçı satması ile 8-0 lık maçları gördük. Bu ülkede bizler 1 gecede yerli oyuncu statüsüne kavuşan elin fransız oyuncuları gördük.
Biz 100. yıl sonrası bu takımın kıtır kıtır kesildiğini gördük. O sene herkes, Samsun maçını hatırlar ama öncesindeki maçları özellikle genç kardeşlerimizin izlemesini öneririm. O maça gelmeden 2. devrenin başlaması ile takım kesilmeye başlanmıştı.

Biz bu ülkede, ligtv nin kablolarının kesildiğini de gördük. Maçların günler öncesinden de ayarlandığını da yaşadık. Ama dün hocamızın dediği gibi bir tane de yürekli adamın da çıkıp bunları dile getiremediğini gördük.

Demem o ki, dün geceki maç maalesef ne son maçtır Beşiktaşın doğrandığı ne de şampiyonluğu vereceğimiz son maçımızdır. Buradaki herkes futbolsever. Çünkü, futbol içinde en fazla adaleti içeren takım sporudur. Futbol, Beşiktaş gibi göreceli alt seviyede bir ligin ve yine göreceli olarak küçük bir takımın deplasmanda ManU yu yenebileceği bir spordur. Her takımın, belli oranda maç kazanma ihtimalinin olduğu bir spordur.

Dün bizim gibi Beşiktaşlıların, gurur duyduğu bir gece daha olmuştur. Dün Beşiktaş'ın neden siyah beyaz renklere sahip olduğunu anlatan maçtır. Dün neden bizim armamızda Türk bayrağının olduğunu hatırlamamıza sebep olan maçtır. Bizim tek sahip olduğumuz değerler bunlardır.

Koymuşum 3 puanına, şampiyonluklara kupalara. 5 tane şampiyonluğa 10 tane federasyon kupasına değişmem ben dün geceki onurlu duruşumuza. Beşiktaşlılık budur işte. Puşta puşt demektir.

Önümüzdeki sezonlarda farklı olmayacaktır. Zamanında Vahap Beyaz, Ahmet Çakar vardı. Şimdi de Cem Papila, Bünyamin Gezer, Hüseyin Göcekler var. Gelecek sene de başkaları olacaktır. Nasıl Alp Yalmanların, Ali Şen'lerin yerini Adnan Polat'lar Aziz Yıldırım aldı ise.

Bize düşen, bunları bile bile, yine kombinemizi alıp çubuklu formaları giyip stadımızda yerimizi almaktır. Önemli olan, safını belli etmektir. Bizim de safımız işte bu dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştığım siyahtır beyazdır. Onların sahip olduğu, pislikler bana sıçramasın yeter. Formalardaki şampiyonlukları simgeleyen yıldızlar mı?? Yemişim ulan yıldızını...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yardır ama küfürsüz !