Perşembe, Mart 25, 2010

Deniz Feneri Diyorum...

 Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Bochum Savcılığı'nı okuduk gazetelerde bol bol ... Şike skandalının ucu bizim buralara kadar uzandığından olsa gerek futbol dünyasında bir rüzgar estirdi. Tam unutuldu derken TFF ile Hükümet düğmeye bastı ve eski 'milli' futbolcu Fatih Akyel kelepçeyi yedi. Meğer Bochum'un hukukçularından çok daha önce başlamışlar şikenin üzerine gitmeye... İzlerini belli etmemişler demek ki... UEFA 3 ncü ligden 20'ye takım Türk takımı için soruşturma başlatmış olması da ayrı bir konu...

Eski yıllarda TFF Şike Tahkim Komisyonunda kısa bir dönem dönem görev almış arkadaşım Super Lig dışında göz önünde olmayan bu liglerde olduğu iddia edilen ahlaksızlıkları anlatmıştı, ağzımız açık dinlemiştik kabadayıları, çakalları, ahlaksız başkanları, bürokratları...

92-93 ise hala içimizde bir yara, iyileşmedi, kanıyor...

Takıldığım diğer konu ise 5-6 ayda şike skandalı Almanya'dan geldi, incelendi ve sonuca gidiliyorken, yaklaşık 2 yıldır bir türlü söndürülemeyen Deniz Feneri'ne ne oldu? Din ticareti yaptığı yine Alman hukukçular tarafından iddia edilen RTüK eski başkanı, hakkında okuduğum son yazıya göre Las Vegas'ta seks fuarında kumar oynuyormuş. Ama tutuklu değil, bırakın mahkemeyi adama soru bile sormadılar.

Anladık!...

Futbol hız gerektiren bir oyunken siyaset kıvraklık istiyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yardır ama küfürsüz !