Çarşamba, Eylül 29, 2010

Üzülme Fener, yalnız değilsin


Yine yanlış anons, hep yanlış anons, olacak şey değil (!)

Avustralya'da top model yarışması düzenlenmiş, sunucu abla (yukarıdaki sarışın olan galiba) içeriden kulaklığına iletildiği gibi kızlardan birini birinci ilan ediyor, sevinç tebrik filan derken içeriden bir haber daha geliyor meğer oylama sonucu birinci olan öbür kızmış. Ama Allahtan önce timsah yürüyüşü yapıp sonra stüdyoyu yakan filan olmamış, maazallah kapalı yerde facia ile sonuçlanabilirdi, güzellere yazık olurdu.

Bu arada vesile ile bloga iki güzel insan resmi koymuş olduk, hep Deli İbo hep Schuster çekilmez değil mi?

Fi'ler sevsin sizi

"Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş., İMKB’ye yaptığı açıklamada BJK İnönü Stadyumu’nun isminin 2 dönem için Fi-Yapı İnönü Stadyumu olarak kullanılacağını bildirdi. "


Şeref Bey Stadyumunun adını kim öyle kullanacakmış? Bir adı belirli bir süre ile başka birşey olarak kullanmak nedir? Yoksa resmen değiştiremiyorsunuz da aranızda öyle mi diyeceksiniz?

Pazar, Eylül 26, 2010

Üstün Alman Teknolojisi!!!



Fabian sen insan değilsin. İnsan görünümlü androidsin. Bu kesinkes anlaşıldı bu sezon. Ve de alabildiğine insansın ne diyim...
Maçtan sonra gülerek demek ki ben de Guti'den birşey öğrenmişim diyecek kadar da alçak gönüllüsün...
Seviyoruz seni Yamyamımız...

İnönü'de OktoberFest!

Alemsin Fabian... CSKA maçından sonra Antalya maçında da skoru belirleyen oyuncu oldun.
Bugün ilk yarıda Necip biraz daha önde oynadı, ikinci yarı Ernst öne daha fazla yaklaştı ve Antalya'nın ipini çekti... 2 mükemmel asist, 2 klasik Bobo golü. Açıkçası son dakikaya maçta puan kaybedeceğimizi düşünmedim, tabi bu hissi bana veren takıma, hocaya çok teşekkürler. Dolu tribünler keyfli bir akşam geçirdi.

Maç sonu staddan ayrılırken maçın istatistikleri ile ilgili kendi aramızda konuşurken atılan 2 gole ek olarak kaçan 'net' 8 pozisyonu daha sayabildik. Allah bereket versin İnönü'de bu takım coşar. Orta saha maçı o kadar domine etti ki Antalya uzun dahi oynasa topa sahip olamadı. Bobo ve Q7 iyi pres yaptılar. Tabata çalıştı ancak zayıf fiziği ile takımda sırıtıyor. Hilbert ikinci yarı daha fazla ileri çıktı, arkasını Zapo ve Toroman topladı. Hilberti daha etkili görebilirsek takım bir vites daha arttıracaktır. Hakan Arıkan maça etki etti ve hatalıydı. 2 nci golü atınca sahadaki mutluluğu görmeye değerdi. Taraftar da destek verince güzel görüntüler ortaya çıktı. Ama maç berabere bitseydi Hakan için 'yine' zor bir dönem başlayabilirdi.

Maçın istatistikleri takımın ne kadar baskın bir oyun oynadığını ortaya koyuyor. 90%ye yaklaşan pas oranı,  kaleye çekilen 21 şut... Şutlardan 5-6 tanesini Q7 çıkardı, biri direkten döndü, muhteşem bir trivelası da kalecide kaldı. Hızını kesmedi bir martı yavrusunu da sahada yakaladı ve görevlilere teslim etti. Q7 olsun da isterse çamurdan olsun... Maçın her anında taraftarın ilgisi onun üzerinde ve o bu ilgiyi kesinlikle hak ediyor.

Şifo Mehmet'i seviyoruz.

Bu yıl kombine sahipleri mutlu. Bu yıl formalar güzel. Bu yıl takımda hava iyi, yönetimden arıza nispeten çıkmıyor (nispeten dedim ama sinan engin YD'nin arkasında maç seyretmiş, görmek istemiyoruz onu...), tribünler heyecanlı.

Bu yıl Beşiktaş'a kış zor gelir, baharı Avrupa'da karşılarız ...

'O' yıl bu yıl olabilir...

Cuma, Eylül 24, 2010

Sistem Takımı Olmak


Demek hangi rakiple oynarsan oyna içeride dışarıda aynı sistemi oynamak demektir. Sarı melek Shuster'i tanımayan insanlar için kurduğu sistemi anlamaya çalışmak zulumden beter. Her hafta aynı yazılar...
Bu kadar rotasyon mu olur, savunma bu kadar ileride mi kurulur. Beşiktaş çok pozisyon veriyor vs vs vs ...
Oyunculuk hayatı boyunca da keza hocalık hayatı boyunca da lafını esirgemeyen hocamızın bunlara cevap vermemesi sadece Türkçe bilmemesinden kaynaklanıyor. Aman bilmesin zaten, yoksa Adnan Aybaba, Selçuk Yula gibi adamlara laf anlatma zorluğuna girecekti:))

Hocanın elinde vazgeçemeyeği sadece 3 tane oyuncu olan bir kadro var, bunlarda belli zaten: Q7, Guti ve de Fabian. Bunların dışında herkese belli oranda şans veriyor. Tahminim devre arasında 2 3 tane daha safra atılacak ve de nokta transfer yapılacak. Yönetimin temel amacının, bu birinci sınıf oyuncuların yanına en az 1 ya da 2 tane daha oyuncu almak olmalı. O zaman ne ligin sonu kötü biter ne de UEFA kupasından erken ayrılırız...

Pazar, Eylül 19, 2010

Helal Olsun Size

Şampiyonluk da en ciddi rakiplerden birisi ile deplasmanda oynuyorsunuz...
Rakipden daha fazla şut atıyorsunuz, daha fazla pas yapıyorsunuz, daha fazla korner atıyorsunuz ve de daha daha 25. dakikada 2 değişiklik ile oyunda 10.5 kişi ile oynuyorsunuz...
Hepinize helal olsun böyle top oynadığınız için. Sezon sonu ne olursa olsun, bu takımı izlemek müthiş keyif...