Çarşamba, Eylül 30, 2009

Başka Türlü Bir Şey !

Şampiyonlar Ligi'ne yakışmayan bir maç oldu. BJK kalecisi Rüştü'nün armut gibi aldığı 2 topu çıkaramadı. Çıkaramazdı da... Takımın iyice ayarı kaçmış. Ama gecenin güzel tarafı(!) gol attık!

Rüştü: Artık yeter!

İbrahim Kaş: Ferrari ile yükselen defans kalitesini aşağıya çekiyor.

Sivok: Standart Sivok, ne fazla ne eksik...

Ferrari: Elinden geleni yaptı.

Ernst: Garibim takımın en mazlumu. Orta sınıf bir Avrupa takımının orta sahası ile tek başına savaştı. 70 nci dakikadan sonra oyundan koptu.

Ekrem: Adam markajı yaparak geçen bir 90 dakikanın uzatmalarında +2 de güzel bir gol attı. Sağbek olarak değerlendirilse takıma katkısı çok daha fazla olacak.

Nobre: Takımın kara deliği, tüm topları yuttu. '0' katkı...

Tello: Bak büyük küfür edecem şimdi sana. Oynasana topunu. Ortanın solunda oynasa daha iyi. 10 numara oynattı MD kendisini. BU maçta bir gömlek büyük geldi o sorumluluk. '0' katkı...


Nihat: Stres ya da kondüsyon eksikliği kaleye 3 metreden topu ıskalamanın bahanesi midir? Bu kadar üst düzey maç yapmış bir yıldızın konsantrasyonu bu kadar mı? Biliyoruz ki değil... Hadi artık!

Holosko: İlk yarıyı tamamlayamadı sakatlandı. 1 net pozisyonu harcadı ki akıllara zarar. Bence aramızdaki cenabet İlker Yasin'di Filipcim, üzülme n'olur!


İsmail Köybaşı: Golün asistini yaptı, ceza alanına en az 6 orta yaptı. İlk yarı kötü ikinci yarı iyiydi. Sürekli oynamalı. Yemişim İbrahim Üzülmez'in tecrübesini, o kadar!

Mustafa Denizli: Hocanın yaptığı şapkadan tavşan çıkarmak değil, resmen bokuyla oynamak. Oyuncular salak oldu nerede oynayacaklarını şaşırdılar. Nihat stoper, Ernst kaleci, İsmail Köybaşı 10,5 numara olsun hocam, en azından bir deneyelim di mi...

Bu da yedek kulübesi... Soldan bakınca Fink, Tabata, Bobo, Serdar Özkan, Hakan Arıkan, Yusuf ve Üzülmez. Bu maçta şu şekilde bir kadromuz olmasını isterdim:


HakanA


Ekrem Sivok Ferrari İsmailK


SerdarÖ Fink Ernst Tello


Tabata


Bobo




21 Ekim'de deplasmanda Wolsburg ile -muhtemelen iyice form tutmuş olacaklar- oynayacağız. Hedef 1 puan olmalı... Takım mücadelesine biraz daha yetenek katmalı. Bu yeteneği katanlar da yedek kulubesinde battaniyenin altında titrememeli...

Salı, Eylül 29, 2009

You're the champions...



Believe it...

Rıdvan'a da editörüne de ...

... çift vurup tek saymaya niyetliyim. Bugün Milliyet Gazetesi'nin internet sayfasında FB'nin futbol simsarı (bkz Mehmet Topuz olayı) Rıdvan Dilmen'in 3 büyükleri analiz ettiği yazısını okumanızı tavsiye ederim.

Eskinin şeytanı şimdinin cini 3 büyükleri analiz etmiş evet: Önce FB, sonra GS ve son olarak da TS.

Beşiktaş'ı ötekileştirme çabalarınızı dikkatle izliyoruz ama bu kadarına da pes mnskym.

Pazar, Eylül 27, 2009

Çarşı Heryerde! Harbiden ...

Bayramda fırsat yaratıp Paris'e gittik. Çok güzel bir şehir gerçekten... Şanzelize tabir edilen geniş caddede bir Toyota Showroom'u var. Konsept ve hibrid arabalarını teşhir ediyorlar.


İçeride güzel bir aktivite mevcut. Büyük bir masa, üzerinde bir araba şekli olan kagıtlar ve boyama kalemleri... Burada her isteyen kendi arabasını tasarlıyor ve çiziyor. Sonra da dev bir panoya asıyor.


Bakın aralarında ne var?


Namımız yürüsün di mi :)

Perşembe, Eylül 24, 2009

Gokhan Zan'ın Ferrari'den Farkı


Duz adam...
Agır adam...
Tek hamleli adam...
Sadece manitası ile gundem de diye yazan spor yazarlarına bir sorum var:...
....
...
Peki sizin aşağıdaki güzel canlıdan ne farkınız var
pardon ama, herşeyi görüyoruz ve biliyoruz leş kargaları!!!

Çarşamba, Eylül 16, 2009

Kısa kes Capello !

Fabio Capello: İnter bu yıl Şampiyonlar Ligi'ni mutlaka kazanmalı !

Jose Morinho: Capello futbol hakkında hiçbirşey bilmiyor.
Kaynak burası.

'Yine' Olmadı !

Beşiktaş ile ManU maçında Kapalı Alttaki yerimizi aldık. Stad saat 21:00'den sonra dolmaya başladı. ManU yedekler dahil ısınmaya başlarken, Beşiktaş'da sadece ilk 11 oyuncuları ısınıyordu.

Tribünler Beşiktaş'lı oyuncular dışında ManU'dan Rooney'e de büyük ilgi gösterdi. Rooney -sanki bu ilgiden olumsuz etkilenmiş gibi- oyunda kaldığı süre boyunca hiçbir varlık gösteremedi. Lavuk oyundan o kadar düştü ki kenara alınıp kulübeye yürürken numaralı tribüyle ağız dalaşına bile girdi.


Beşiktaş 77 nci dakikada kızıl kafa Scholes'un golüyle mağlup oldu. O dakikaya kadar dirençli bir oyun sergiledi ve düşünülenin tersine ezilmedi. Haddini bildi ve rakibini zaman zaman rahatsız etti. Kısaca 'yine' olmadı...


Tek tek oyuncuların performansını değerlendirmek istiyorum:

Hakan Arıkan: Maçın tamamında iyi oynadı. Ama kullandığı degajlar dağa taşa gidince antipatik göründü.
İbrahim Kaş: Sadece savundu. Savundu... Savundu... İç saha maçlarında hucüma destek vermeli, karşında ManU olsa dahi...
İbrahim Üzülmez: Maçtan sonra Sir Alex Ferguson 'Bu maçta Antonio'yu kazandık' dedi. Bu sezon ManU'ya Wigan'dan transfer olan Antonio Valencia'yı Sir'ün gözüne sokan ise bizim Deli İbo. Elinden geleni yaptı kabul ama bırakalım da İsmail Köybaşı elinden geleni yapsın artık. Daha azını yapmazdı.
Matteo Ferrari: TSL'nin bu sezon en iyi transferlerinden biri olduğunu her maç kanıtlamaya devam ediyor. Mükemmel oynadı. Her topu olumlu ve doğru kullandı. Düşünüyorum da bu maçta Gökhan Zan olsaydı neler olurdu? Vazgeçtim düşünmek bile istemiyorum. Taraftarın Fabian ile birlikte gözbebeği...

Tomas Sivok: Çek milli stoper Ferrari ile süper 2 li oldu. İbrahim Kaş ve Ekrem'i kadroda görünce Mustafa Hoca Sivok'u öne mi çekecek diye düşündüm ama maç başlayınca öyle olmadığını gördüm ve içim rahatladı. Mükemmel oynadı.
Serdar Özkan: 2 maçtır yüksek performansı devam ediyor. En az bu seviyede devam etmeli. Bu taraftar kendisinden çok şey bekliyor. ManU maçında da GS maçında da takımı ileri taşıyordu. Oyundan çıkana kadar gayet iyi oynadı. Devam...
Fabian Ernst: Bu güzel insan evladı sayesinde takım sınıf atladı. Her maç istikrarlı oyununu oynuyor. Bu maçta da geçtiğimiz yıl EPL'yi kazanan CL'de final oynayan rakip orta sahayla boğustu. Sanırım ismini formama yazdıracağım. (Batuhan ilk golünü atsın onunki ni de yazdıracağım)
Hayyam Ekrem Dağ: 2 maçtır alışılagelmiş yer(ler)inden farklı olarak orta sahanın ortasında görev yapıyor. Maçın en çok koşan oyuncusuydu ama çok verimli değildi.
Rodrigo Tabata: Şu haliyle Delgado bile değil. 8 M Euro bu performansı ile omuzlarına çöker. Yne de takımın en yeni oyuncusu olarak daha kredisi var.
Filip Holosko: Ne zaman form tutacak acaba? Dün yalancı koşular ve top ezmenin dışında katkısı yoktu.
Mert Nobre: Maçta 90 dakika boyunca ManU defansı ve zaman zaman orta sahası ile resmen 'çarpıştı'. Sürekli hareket halindeydi ve takıma katkısı üst düzeydi. Onun dışında vasıfsız bir eleman profili çizdi.


Maça sonradan giren Yusuf Şimşek ManU defansının belini kırsa da son pasları hep rakibe kaptırdı. Serdar sahada kalsaydı ve Holosko'nun yerine oyuna dahil olsaydı sanki daha faydalı olabilirdi.

Rodrigo Tello da bu sezon istenilen form düzeyine ulaşamadı. Oyunda kaldığı sürede olumlu katkısı olmadı. Bir şut pozisyonunu da yanlış kullanıp taraftarı kıllandırdı.

Nihat Kahveci'nin kredisi sonsuz. Ama artık hafızalardaki Nihat geri gelsin. Beşiktaş'ım şampiyon olsun...

Tribünler yine maça ortak oldu. Sir Alex Ferguson bile methiyeler düzdü taraftara. Taraftar hazır, takımı bekliyor...


Beşiktaş bir CL gecesinde alkışlarla çıktığı maçın son düdüğü ile yine alkışlarla soyunma odasının yolunu tuttu.

Pazartesi, Eylül 14, 2009

Neden Olmasın ?

Futbol bu ... Herkesi yenebilirsin... Herkes seni yenebilir...

Yeter ULAN!!!



Ulan biz her sene sizi cekmek zorunda mıyız? Yonetimimiz kotu olabilir, takımımız formsuz olabilir, zaten ramazandayız kafamız bir dunya kufur ettirmeyin kendinize.

Ulan bu nasıl bir sezondur, her hafta emek hırsızlıgı yapa yapa. Allah sizi nasıl biliyorsa oyle yapsım emi. Dakika 60 Beşiktaş bastırıyor, o dakikada 10 kişi kalacak GS ve belkide mac tamamen değişecek

Takımlar sampiyonlar liginde, milli takım sampiyonalarda basarılı sonuclar alıyor. Peki siz neredeseniz ulan??!! Konussanıza, uefa sıralamasında ülkemiz 11 12 . sıralarda. hakemlerimiz ise 30 40 arasında. Bu ayıp bile size yeter denyolar, emek hırsızları...

Cuma, Eylül 11, 2009

9/11


Dünya artık eskisi gibi değil... Olmayacak da...

Çarşamba, Eylül 09, 2009

Bela Okumak İstemiyorum !

Ama kardeşim zorla okutuyorlar: ALLAH BELANIZI VERSİN !


Lafım sana sayın vali. Düş artık İstanbul'un yakasından. Ulan her tarafı sel almış, 10 larca ölü var. Şehrin ana ulaşım yollarından biri Basın Ekspress Yolu 2 gün trafiğe kapalı. Demek oluyor ki Halkalı, Güneşli, İkitelli ve Havalimanı bölgesi mort. Emektar E5 sen de olmasan ...

Peki sayın vali ne diyor?
  • M2'ye anormal yağış yağdı : Doğanın / Tanrının suçu
  • Uyarılara kulak asılmadı : Vatandaşın suçu

Devlet makamları naaptı? Mükemmel çalıştı diyor sayın vali.

Bugün itibariyle 23 kişinin öldüğü afetin bir benzerinde bundan 7 yıl önce Basın Ekspress yolunda yine benzeri görüntüleri görmüş ve bizzat yaşamıştım. Ne değişti? Hiçbirşey? Ulan bir de "ilahi" ve "kader" kelimelerini bol bol cümlede kullanıyorsunuz kan beynime sıçrıyor. ü,


Sizler, sayın vali, bizim kaderimiz olamazsınız. Boynunuzda taşıdığınız vebal sizi cehennemin en derinlerine çekecektir. Duamız budur!


Komşuya Boru!


Biraz seviyesiz bir başlık oldu haliyle! Ama suç bende değil, yapanlar yukarıda...

Dün yapılan Litvanya maçında 4000 rakip seyirci önünde maçı kazanan takımın bence en iyi oyuncusu Ender Arslan'dı.

Bugün de Bulgaristan karşısında mükemmel oynadı.

Türkiye 94 - 66 Bulgaristan

Tedirgin Bekleyiş ...

Tüm hafta 12 kişi ile antreman yap, bol sakat, bol milli yerli yabancı... Yeni 10,5 numaran henüz ayak bassın tesislere.

Önce Galatasasay ile çarpışacaksın Sami Yen de, sonra adrenalin tavana vuracak İnönü'de...

Rijkaard Arda'yı ortada Kewell'ı solda kullanıcakmış, Elano yedek. Zan sakat !

Milli maçlar haftasında ilgi biraz dağılsa da gergin bir hava var... Fırtına öncesi sessizlik olabilir mi?

Tabi ki olamaz çünkü şu anda gök gürültüsünden yer sarsılıyor. O ne be! Ulan fırtına çıkmış sessizliği kaçırmışız.

2 çok iyi teknik adamın karizma savaşı... Rijkaard B.Mustafa ile tanışacak, B. Mustafa da Rijkaard'ı yoklayacak.

Ama unutmuyoruz! Ben şahsen unutmuyorum, sizi bilemem! Bu cincon şikecidir! Daha fazla yorum yok.

Mustafa Denizli'ye güveniyorum. Takıma da güveniyorum. Peki ROoney'e güveniyor muyum? Hayır tabi... Gol arsızı p.zevenk!

Salı, Eylül 08, 2009

Litvanya Sen Bizim Köpeğimizsin!!!



Nasıl olsa herkes yeni takımın fotografını bloguna koyar. Ben ise bir nostalji yapayım dedim. 2001'de bize gümüş madalyayı getiren aslan parçalarını koyayım dedim. Sanki dünkü maçtaki etakım oyunu bana bu ekibi çağrıştırdı. 40 dk koştular savaştılar ve de ortadaki her topa atladılar. Ha sunu da unutmamak lazım ki yanılmıyorsam 23 de 20 faul atışı attılar ki breh de breh...

Keşke şu takımda skor tehdidi olan bir oyun kurucumuz olsaydı. O zaman işte gerçekten üst seviye takımlar arasında olurduk. İşimiz zor hem de zor. Gruptaki 2 macı problemsiz geceriz de, sampiyonada İspanya ve Yunanistan agır abiler. Bakalım mahallenin fakir delikanlısı zengin cocukları dovebilecekler mi?
Kalbimiz sizlerle devadamlar...

Pazartesi, Eylül 07, 2009

Batuhan kaç kilo çeker ?

Bugün gazetelerde Mustafa Hoca'nın beyanına dayanarak çıkan haberlere şaştım kaldım: Batuhan 104 kiloymuş, fazla kilosu varmış mış muş muş...

Batuhan normalde 90 kilo da taşşakları 14 kilo olduğundan 104 çekiyor... Kilo verirse 90'dan düşer, 14'e birşey olmaz ...

Bak boru değil: Adam TSL'nin en genç golcüsü - 16 yaşında yazmaya başladı. Ayrıca eski PAF Ligi istatistiklerini buraya yazmıyorum nazar değmesin diye... Dayanamıyorum ve yazıyorum: 89 maç 226 gol...(OHA!) Milli takımlarda 57 maç 45 gol... (YUH!)

E bu adam bu kadar taşşaklı olmayacak da siz mi renkli medya ya da ben mi olacam?

KES !

Pazar, Eylül 06, 2009

Sıradaki !

Klasik Türk Milli Takım yazgısı... Yumurta kapıya dayansın, sonra bakarız icabına... Geçtiğimiz Avrupa Şampiyonasında mucizevi maçlar çıkaran ve neredeyse skor olarak geriye düşmedikçe maç kazanamayan takımımız dün gece de bu ritmini sürdürdü.

Henüz 6ncı dakika da Gökhan Zan ceza sahasında tuttuğu adamı bir anda bırakmaya karar verince golü yedik. Zaten maçın 35 nci dakikasında sakatlığı nedeniyle oyunu terk etti ve bir gecede verebileceği azami zararı verdi.


Fatih Terim'in sahaya sürdüğü kadro iyiydi. Gerçekten de ofansif özellikleri güçlü futbolcular sahadaydı. Kalede VolkanD, HakanB, GökhanZ, ServetC, GokhanG, ArdaT, EmreB, HamitA, denyo ColinK, TuncayS ve SercanY...

Hoca takımın sağını Fenerli topçulara, solunu ise Cimbomlu topçulara emanet etmiş. Sol tamam da sağ tırttı denyo COlin yüzünden. Ulen insan bu kadar da gamsız olmaz a.q. GökhanZ'ın erken havlu atması yüzünden az daha maç sonuna kadar oynayacaktı ColinKa. Yerine Halil Altıntop girdi de oyun iki kanada dengelendi.

Dün gece sahada yardıran bir adam vardı ki, nam-ı Arda Turan, gerçekten çok iyi işler yaptı. Fiziği yetersiz gibi görünse de maç sonuna kadar ayakta kaldı, 1 gol 1 asist ve ilk golde de payı var. Ozellikle yaptığı asistte -ki ColinK'nın kanadından girdi ceza sahasına- dayak yedi resmen ama topu aşırttı, çalım attı, şut çekti ve asist yaptı; üstelik hepsi aynı pozisyonda oldu.

Fatih hocanın şansı Nihat'ın Mevlüt'ün sakatlığında ve Semih'in cezasında; takımında Tuncay'ın Arda'nın Hamit'in, uçan adam Sercan'ın ve kısmen Emre'nin formda olmasıydı. Bu topçular o kadar hızlı hareket ettiler ki son 10 maçta 8 gol yemiş Estonya defansı defalarca dengesiz yakalandı.
Bir lafım da Sercan Yıldırım'a... Kardeşim sen ne hızlı adammışsın ya... Messi gibi atak desem abartmam. Transferin gözdesi olması normal... Ömer Üründül'ün dediği gibi biraz daha uyum sorununu aşarsa yıldız olur, katılıyorum... Afrika'da kendisine ihtiyacımız olacaktır.
Şimdi sıradaki gelsin ... Bekliyoruz ...

Salı, Eylül 01, 2009

Gabon Hakkında Bilmedikleriniz ...



Turk Futbolunun Çirkin Yüzü






Yeter be abicim ya. Senin gibi bir oyuncu daha var mıdır şu ligde yahu. Kafa kesme işareti yaparsın, insanları tehdit edersin, tribünlere kol geçirme hareketi yaparsın. En sonda da meslektaşına piç kurusu diyip çıktın sonra da hakemi tartakladın

Ama merak etme ceza gelmez, neden mi? Büyükkkk milli maçımız nedeni ile moralinin bozulmasını istemez hazretleri. Hangi hazretler mi? Bu adamı kaptan yapan zihniyet milli takıma.


Arkadaşım sevmiyoruz sevilmiyorsun, tum klup traraftarlarının tek ortak paydası sen oldun. Anlasana be birader. Kimin teknesine bindiysen onun türküsünü çığırdın. Unutma ama, bir gun sahada seni bir rakibin kıstırır, o kısa bacaklarını alırsın eline donersin evine...


Bizden uzak ol hem de cok uzak ol




EMRE BELÖZOĞLU'NUN VUKUAT LiSTESi



15 Kasım 2005: Türkiye-İsviçre milli maç sonrası İsviçreliler'e saldırdı, 2 maç ceza yedi.
12 Eylül 2007: Türkiye-Macaristan maçı sonrası kendisini eleştiren basına "kol' işareti yaptı.
5 Aralık 2008: Denizli deplasmanında G.Saraylıyla tartıştı. Cimbom'a 'O takım' dedi.
19 Aralık 2008: Konya'da bir gazeteciye 'Seni sabaha kadar döverim' dedi. Milli Takım kaptanlığından oldu.
8 Mart 2009: Kayseri deplasmanında Cangele'ye boğaz kesme işareti yaptı. 1 maç oynamama cezası aldı.
12 Nisan 2009: Galatasaray deplasmanında 0-0 biten maçta Sabri'yi ölümle tehdit etti.
3 Mayıs 2009: Beşiktaş-F.Bahçe derbisinde boğasına sıkan Deivid'e 'Seni fena yaparım' dedi,
24 Ağustos 2009: Diyarbakırspor maçında hakem Suat Arslanboğa'nın eline vurdu.

Göstere Göstere ...

EPL'de hafta sonu yapılan Tottenham Hotspur - Birmingham maçında sakatlanan Luka Modric'in yerine giren Uzun Peter Efendi oyuna girer girmez niyetini belli etti.


İlk kafa şutu direkte patladı, ikinci kafa şutunu çizgiden çıkardılar ve son kafa şutu ile Birmingham'ın cezasını kesti.


Aferdersiniz göstere göstere çaktı.


Video BURADA.

Yürü ya kulum !


Bizim ulemalar 6,5 M Euroya bek olur mu diye ağız ishali olsunlar, Barcelona 25 M Euro ödedi ve Dmytro Chygrynskiy'i kadrosuna kattı. Sözleşmesine de 100 M Euro serbest kalma bedelini ekletmeyi unutmadı.
Ukrayna milli futbolcu geçtiğimiz yıl takımı Shaktar ile son UEFA Kupası'nın sahibi olmuştu. Lucescu'nun özel ihtimam gösterdiği Dmytro 22 yaşında.
Dün gece Barcelona'nın 3 golle kazandığı Sporting Gijon maçını tribünden seyrediyordu tam yanında da Jose Mourinho oturuyordu. Kendisini nasıl hissediyordu acaba :)