Pazartesi, Ağustos 31, 2009

- Alıntı -



Son 2 Yılda İzlediğim En İyi Maç

Son 5 sezondur, İnönüde oynadığımız maçlardan heralde bir elin parmakları kadarını ancak kaçırmışımdır. Ama cuma akşamı oynanan futbol, son 2 senede izlediğim en iyi takımdı. Takım her hattıyla güven veriyor. Kalede Rüştü-Hakan ikilisi bana göre ligin en iyi ikilisi. Savunma tandeminde Ferrari-Sivok da keza öyle. Şu anda Türkiye'de bu adamlardan daha iyi bir tandem yok.

Ferrari konusu açılmışken, çok bilmiş basına 2 kelam anmadan geçmeden olmaz tabiki. Bu adamın tranferi gerçekleştiği sıralarda herkesin ağzında sakız oldu, adamın sevgilisi. Kardeşim size adamın manitasından. Elemanın vizyonu var, gidip italya'nın en güzel hatunlardan biri ile beraber. Sizin gibi saatliğine iki üç bin dolar rus köylüleri ile beraber olmuyor. Bu adam Zago'dan sonra Türkiye'ye gelen en iyi savunma oyuncusu...

Bu takım umut veriyor ve de eminimki bu sene bu takım tekrar öpe öpe şampiyon olacak. Heleki son Tabata transferi ile en cok sıkıntı yaşadığımız bölgeye nokta atış yapıldı ki. Bu konuya da bir sonraki yazımda değineceğim...

Cumartesi, Ağustos 29, 2009

Beşiktaş umut verdi (mi)!

Sonunda mabeddeyiz...

Kapalı şahane... Arkadaşlar çalışmışlar, süper flamalar hazırlamışlar, ellerine emeklerine sağlık...


Gaziantep'den alınan Tabata hayırlı olsun camiaya... Çarşı konuya temkinli yaklaşıyor:

"8 milyon yuro
Bayılmışız sana
Fenere koymazsan
Koyarız .mına"

Önce GS'nin, sonra FB'nin hatrı soruluyor ve maç başlıyor. Stadın büyük çoğunluğu dolu ama iftar vaktine denk gelmesi ve nedense cuma gününe abone edilmemiz göz ardı edilmemeli.

Maçın hemen başında sezonun en erken golünü yiyecektik ki Hakan Arıkan güzel kurtardı. Bu saniyeden sonra son düdüğe kadar G.Antep'in bir iki pozisyonu -Beto ve Murat Ceylan ile-dışında tehlike yoktu. Hakan ve Ferrari başta olmak üzere defans iyi oynadı. İbrahim Kaş ilk 11deydi ancak biraz sırıttı. Ofansif anlamda takıma çok desteği de yoktu. İsmail bir kaç kere soldan bindirdi ama beklentilerin altında kaldı bu maçta. Ama inanıyoruz kendisine.

Holosko çok etkisizdi, bir gol ofsayt nedeni ile iptal edilmesine karşın belki 5 tane önemli top ezdi. Kulakları çınlamıştır. Nihat olur olmaz toplara burnunu soktu ama o Beşiktaş'ın çocuğu, kim olduğunu biz biliyoruz Cech biliyor, darısı Van Der Saar'a... Bir topu direkten döndü ve çok hareketliydi. Daha da iyi olacaktır.

Ernst'e denecek birşey yok. 2 şutu var çok sıkı. Fink görevini yaptı. Bu maçta Ernst'in gerisinde oynadı. Maçın sivrileni ise Serdar Özkan'dı. Oyundan çıkana kadar soldan ve sağdan takımı atağa taşıdı. Umarım performansını arttırarak devam eder.

Takım 10'dan fazla pozisyon buldu ama topu içeri dürtemedi bizim topçular. GS maçı artık çok daha önemli. En azından CL için de iyi bir dış maç provası olacaktır.

Takım TSL'de 4. maçında umut verdi. Sakatların dönmesi ve Tabata ile daha da iyi olacaktır. Sabretmek lazım, beklemek lazım.
-.-

Fulya BJK Süleyman Seba Kompleksi
Beşiktaş-Gaziantep maçına giderken...

Perşembe, Ağustos 27, 2009

... CL Hayırlı Olsun!

Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde B grubunda çarpışacak. Rakiplerin stadları ve kavuşmayı heyecanla beklediğim mabed İnönü Stadı!


Old Trafford
VfL Wolfsburg

Dinamo CSKA



Şeref Bey - Beşiktaş

Çarşamba, Ağustos 26, 2009

Kartal yuvasında

28 Ağustos 2009 Cuma
İnönü aşıkla maşukun vuslatına sahne açacak. Ramazan demeyecek, cuma akşamı demeyecek tribünler dolacak diye umuyoruz. Biz orada olacağız, bekleriz.

Salı, Ağustos 25, 2009

Senin güttüğün koyun kadar ....

Yürü be Mustafa Hoca! Vermiş ayarı sırf ağzı olduğu için konuşanlara. Gerçi bu badireleri de atlatırsa, Hıncal'ın yanında "ballı Mustafa" safında yerimi tutacağım ama olsun, sevdim ben bu yaklaşımı. Özgüven önemlidir.
Hemen alıntılayalım zehir zemberek(!) açıklamalardan:

''Bu eleştirileri yapanların bildiği kadar, benim unutmuşluğum var. Kargalar bana kılavuzluk yapamaz. O zaman burnumuz kötü yerlere gider. Kargaların çeşitleri vardır; leş kargaları vardır, kılavuz kargalar vardır. İkisinden de hayır gelmez''

Haa bu arada bizden (ÇBF) başka okuyan var mıdır blogumuzu bilmem ama hatırlatalım kombineler için bugün son, 6 saat kalmış yani. Enseyi karartmadan alalım aldıralım.

Pazartesi, Ağustos 24, 2009

Büyük Mustafa !

Soru: Mustafa hangisinde daha büyüktür ?

A)












B)













C)

Futbol sadece X değildir!

Aceto Balsamico'da adamım İbrahimovic'in derdinden gerilmek üzeredeydim ki aynı yazıya yazılan yorumları okurken koptum :)

- Ramon çekil lan sen aradan !

Futbol sadece futbol değildir! demek istiyorum.

Dedim...

MEVZUBAHİS YORUMLAR

Pazar, Ağustos 23, 2009

Tatilden dönmek...

1 gün önce kafanın içi bomboş, mal mal afedersin, denize karşı dergi okurken yarın işe gidip seni bekleyen 100lerce e-postayı okumak... Tüm yıl çalış ama 2 hafta üst üste bir kaçamak hayalden ibaret...

Bir kaç gün tatil geyikleri dönse de sonra işe konsantre olmak lazım. Belli mi olur bir patronun iki dudağı arasındayız. Kriz dönemi işimizden olmayalım...

Ben tatilden işime dönerim dönmesine de Mustafa Denizli hala neden dönemedi anlayamadım... İspanya Barış Kupası'nda tatili bitirmiş gibi görünüyordu meğer bir kaç günlüğüne şehre inmiş...

Son olarak Ankara'daki iyi havamız bozuldu. BJK-GB maçını takip etmeye çalıştım ve okuduğum/dinlediğim/seyrettiğim eleştirilere bakılırsa tamamını seyredemediğim için üzülmüyorum (neredeyse). Takım 7 nci maçını oynuyor ve istatistikler pek iç açıcı değil. Son şampiyon olman, çifte kupalı şampiyon olman ve CL'de Türk futbolunu temsil edecek olman maalesef medyanın nazarında değersiz. Onların hayata yorumu daha farklı. Şampiyonluk ile çok ama çok mutlu olduk ancak Başkan elini neye dokunsa kaybettik. Şampiyonluğu bile yaşayamadık derken Takım da keyf vermiyor. Üstelik transferin bitmesine 10 gün kalmış.

Karamsarlık taraftarın karakterinde vardır. Taraftar gerekli şartlar oluştuğunda hemen karamsarlığa kapılır. Ama taraftarı karamsarlığa itenlere ne demeli? Çıkın topunuzu oynayın, formanızı terletin. Herşeyi teknik değerlendirmemek gerekiyor. Ruhunuzu gösterin ki bakın bakalım o stad nasıl yıkılıyor...

Bu sezon TSL'de ilk defa taraftar ile takım kucaklaşacak Cuma günü. Mabedin havası bir başkadır. Biz de oradayız. Umarım istenilen tempoyu bu haftadan itibaren yakalarız.

Salı, Ağustos 18, 2009

17600 USD/sn..














Yapmayım diyorum, etmeyim diyorum ama olmuyor. Akşam oturup maçı seyrediyorsun, takım golünü ilk 11'in golcüsü oyundan çıktıktan sonra atıyor. Zaten kafa güzel, sabaha kadar herife verilen 2.5 Milyon Euro kabusların oluyor (o da niyeyse, sanki ben cebimden veriyorum, nihayetinde katkımız aldığımız kombine kadar).

Sabah açıyorsun gazeteyi, manşet 17600 USD/sn. Usain Bolt 9.58 koşunca 160bin USD almış, bunu koşu süresine bölünce bilmemne vıdı vıd bidi bidi... Helal-i hoş olsun.

Ben de istiyorum ki Mert beyefendi de öyle bir performans göstersin. Alın size kaba hesap:
- 2.500.000 Euro = 3.500.000 USD , 3.500.000 / 17.600 = yaklaşık 200, Usain için saniye olan bizimki için dakika olsun, 200 dakika.

Daha iki maçta 150 dakika filan oynadı, noolur bundan sonra sezon boyu 50 dakika daha oynasın, kalan zamanlarda kale arkasında filan ısınsın. Aldığı para da helal olsun, o tarafı Figer'in ticari başarısıdır.

Cuma, Ağustos 14, 2009

Deivson Rogerio Da Silva "BOBO"

Kazık kadar adamım, şu an boğazım düğümlendi, bir yakınımın başına birşey gelmiş gibi bir his içimdeki. Karakartal yakınımız sayılır gerçi, Bay Ertunç Soğancıoğlu'nun açıklamasına göre başına kötü şeyler gelmiş BJK'nın. BJK klübü bir şirket gibi yönetilse ve başına bugün aklı başında bir CEO atansa ortalıkta kaç adam bırakır merak ediyorum, ben olsam öttürürdüm.

Sevgili Bobo,
Allah bildiği gibi yapsın seni gönderenleri. Ama sen de nasıl eywallah dedin St. Etienne gibi bi yere gitmeye? Yolun açık olsun, biz seni gözleyeceğiz nerede olursan ol. Ben bugüne kadar formanın arkasına isim yazdırmadım ama galiba bu sene senin adını yazdırmak için forma alacağım.

Bilica Denen Medya Balonu



Malumunuz olmak üzere, bozuk saat bile günde 2 kere dogruyu gösterir. Bazen bizim de yönetimimiz bu şekilde doğruları yapıyor. Bu seneki en buyuk basarımız basının tum pompalamalarına karşın Bilica denen adamı almamak idi.

Üzülerek belirtmem gerekir ki, basını bu gazına Beşiktaşlı arkadaşlarımız da kapıldı. Şimdi biraz kafa yoralım bu adam uzerine. Bu eleman; artık cok da kullanılmayan libero (sweeper) tadında bir oyuncu. Yani safkan bir tandem adamı değil. Eleman, yavaslıgını tolere edebilmek ve de oyunu geriden kontrol etmek için sarkarak oynayan bir adam. Bu adamdan verim almanın tek yolu yanında 2 tane hızlı ust duzey stoperin oynamasıdır. Oynarken dikkat edin surekli geri kaçar...

Geçen sezonki mesela Sivas'ın IBB maçını hatırlayın. Acık alan da kepaze olmuştu. Ve de kırmızıdan; hakem eyyamı sayesinde yırtmıştı. Bu seneki superkupa macını hatırlayın. Kadife bilek Yusuf'a bile suratiyle geçildi ve de faul ile durdurdu. Hakem Kefal Gokgurultusu yerine yabancı bir hakem olsaydı 10. dakikada atılacaktı. Devamında ise foyası gazoz kupası on eleme macında Nacar oyuncuyu biçtiği için kızarmış yeşil domates oldu.

Turkiye'de Beşiktaş maçların yuzde 90'ında hucum oynar. Oynamak zorunda. Kontrollu oynayacağı maçlar derbiler, cl maçları ve de kupa maçlarındaki ciddi rakipler ile olan maçlardır. Arkanızda boyle bir adam ile oynamak tum takımı gerer yorar uzer.

Tahtaya bir kere daha vuruyorum ve de bu adam gelmediği için şukrediyorum. Verilmiş sadakamız varmış

YALLAH Bilica YALLAH
Kış Kış Bilica Kış Kış
Hem kontra hem Cavcav!!

Moşe - Kuşe - Kona üçlüsüyle biliriz Cavcav beyefendiyi, adını blogda kullandıysak hatırına birazcık Afrika futbolundan bahsetmemek olmaz.
Afrika futbolunda en önemli hadise Cup of Nations (Milletler Kupası). iki yılda bir ocak ayında yapılıp Avrupalı teknik direktörleri çileden çıkartan bu kupanın 27. ayağı, 2010'da Angola'da olacakmış. Resmi sitesi : http://www.can-angola2010.com/index.htm?Language=en_EN
10-31 Ocak 2010 tarihlerinde gerçekleşecekmiş.

Mekan (Angola) sakat ama gidip seyretsek, vuvuzela öttürsek fena mı olur? Genç yetenek beğensek ama Beşiktaş'a transfer etmeye kalkmasak, Drogba'yı kafalamaya çalışsak bi yerlerde sıkıştırıp, 34 yaşında filan İstanbul'a gelmeye ikna etsek, Beşiktaş'ı öğretsek kendisine. Hayal işte...

Ben gene de arasıra bu kupa elemelerine eğilmeye çalışcam, maksat meşgale olsun.

Perşembe, Ağustos 13, 2009

Carew-Nihat-İlhan...Bobo



Başlıkta yazdığım 3 futbolcumuz, guzel ekonomik değerler ile satıldı yurtdışına. Yerine ise kimler mi alındı? Hicbirimiz hatırlamıyoruz. Anlatayım bu takımda Veysel, Youla, Fazıl G.Gulec Ailton kimi adamlar oynadı.
Ve arada gecen uzun basarısız yıllar...
Diyorlar ki Bobo koşmaz. Bobo pres yapmaz. Bobo hava topu almaz.

Allahsızlar; takımın en iyi forvetini satıp yerine kimi alacaksınız??!! Daha iyisini mi, daha pres yapanını mı? Sizler fotbol ozurlu Nobre'nin sozleşmesini Figer'in şantajlarına kanıp uzatmadınız mı? Maalesef gucumuz bu kadar. Dunya capında bir adamı getiremeyiz.

Sozun ozu: Bobo'yu satan bu sezonu satar...

Raul Kim Adam mi??

-Raul kim ya adam mı? Ben Avrupa'dan Raul'dian daha iyi en azından 2376 forvet bulurum
-Peki hocam Ancelotti? Ya bırak Ancelotti 'i falan. Hoca degil o hoca
-Ama hocam adam hem futbolcu hem de antrenor iken CL kazanan bir adam
-Geciniz efendim geciniz

-Hocam gecmiş olsun vuruldunuz, mermi manyagı yaptılar sizi
-Evet evet oyle oldu yasasın Saint...

Bu adamların, her gun TV lerde saatlerce hipnoz yaptığı bu guzelim topraklarda, dedik ki biz de sallamayalım oturup yazalım. Belki birileri okur da gozleri beyinleri bir nebze acılır. Ha kimse okumaz ise ne olur. Hicbir şey olmaz, biz zaten 3lu sac ayagı çok egleniyoruz hem de...

Faucault

Cumartesi, Ağustos 08, 2009

SAVAŞMA SEVİŞ

Mert Marcio Nobre!!!!
Bir topçunun bu kadar şanslısını daha da görmedim ben.
Fenerbahçe bu adamı, bu sene getirdikleri Baroni gibi, transferde geç kalındığında yabancı kontenjanını doldursun diye alelacele Corinthians'tan alıp gelmişti.
Sonra ne oldu nasıl oldu anlatmanın lüzumu yok çoğumuz biliyoruz ama bugün bu çakma savaşçınım Karakartalımızla 3 yıllık, ortalama 2Milyon Euro'dan fazla para alacağı kapı gibi bir sözleşmesi var. Bonus olarak bir de nasıl alındığını hiç anlamadığım, anlamak istemediğim bir Türkiye Cumhuriyeti pasaportu cebinde.
Netice nedir? 7 Ağustos 2009 İBB - BJK maçında ilk 11'de çıktı ve 90 dakika savaştı, 4 metreden kaleye topu dürtemedi.

SAVAŞMA SEVİŞ!!!

Mustafa Denizli Olmak ...


Hakikaten zor olsa gerek. Çifte kupalı şampiyon bir takım yarat (temelleri Ertuğrul Hoca tarafından atıldı deniyor, katılmıyorum), camianın karizmasını sürekli çizen beyanatları ile Başkan ve Yöneticileri yönet, en tarafsızı bile renkli olan (NTVSpor seni Mehmet Topuz olayında ki tavrın nedeniyle unutmayacağız, unutturmayacağız) medya ve şişkin egolu her işi yapar skor yazarlarını sustur sonra Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katıl ama yine de kimseye yaranama!!!

Mustafa Denizli şöyle oynattı, bala göte kazandı, şapkadan tavşan çıkardı, saçmaladı diyen forum ve blog yazarlarına inat Mustafa Hocanın bu yıl da takımı ilk 2 ye sokup istikrarı devam ettirmesini diliyorum.

Takımın şampiyonluğu bir yana Mustafa Hocanın seviyesinde ve muhatabı diğer teknik direktörler arasında bir çekişme olacaktır. Örneğin Frank Rijkaard: Yılın tartışmasız flaş transferi... Futbolcu ve teknik adam olarak almadığı kupa kalmamış ve hala çok genç. Mental olarak GS'ye katkısı yaratacağı diğer tüm etkilerden daha baskın olabilir...

Diğer yandan TSL'nin gediklisi Christoph Daum. İlk akla gelen 3 teknik adamdan biri. Bu yıl yalnızca TSL şampiyonluğunu hedefleyen FB için kalburüstü bir seçim.

Düşünüyorum da Mustafa Denizli bu yıl da takımını zirvede tutabilirse, Beşiktaş'ın çehresini değiştirmeye yönelik en önemli aşamaları sadece 2 sezonda geçerek gerçek bir efsane olacaktır. Ben Mustafa Denizli olsaydım bu gururun yanında Rijkaard, Daum ve diğer teknik adamları alt etmiş olmanın vereceği hazzı da sonuna dek yaşamak isterdim.


- Başkan ben 2 hafta daha tatilimi uzatıyorum, Çeşme'deyim...

Cuma, Ağustos 07, 2009

Forza Kombine !!!


Kombinemizi ilan edilen son günde aldık, daha alırken satış süresinin uzatıldığı haberi geldi :) Bu sene kapalı alttayız. boru değil şampiyonlar ligi seyredecez. Muhtemel İbrahim Üzülmez vs Messi, İsmail Köybaşı vs Balotelli kapışmaları önümüzde cereyan edecek... Şu ana kadar 8.000 adet satılmış, daha fazla olmalıydı ...

Neyse bakalım 25 Ağustos'a kadar Forza Kombine !!!

Perşembe, Ağustos 06, 2009

Bobo Gitsin mi?

Çok BobosunDeivson Rogério da Silva a.k.a Bobô henüz 24 yaşında. 20 yaşında Corinthians takımından kiralık geldiğinde herkes 'Kim lan bu?' demişti. Beşiktaş'da geçirdiği 4 sezona Avrupa Kupaları dahil 143 maç sığdırdı, rakip kalelere de 65 gol...
Yine bu 4 sezonda 1 TSL şampiyonluğu, 3 FTK şampiyonluğu, 1 Süper Kupa şampiyonluğu elde ederken, 2008'de FTK gol kralı oldu. Kulüp tarihinin en golcü yabancı futbolcusu ünvanını da aldı. Geçtiğimiz yıl ise Brezilya Milli Takımı'na Dunga tarafından davet edildi.
Bugünlerde Beşiktaş taraftarı arasında -her zaman olduğu gibi, kendi topçumuza tu ka ka demeye bayılıyoruz- Bobô konusunda ciddi görüş ayrılıkları var. Görüyorum ki anti-Bobôcular artmış, nedendir bilinmez. Bobô koşmaz, pres yapmaz, takım oyuncusu değil diyenler Batuhan'ı öne çıkarıp Bobô'nun satılmasını istiyorlar. Ben aynı fikirde değilim. 2010 Dünya Kupası öncesi Bobô'nun iyi bir performans göstereceğine inanıyorum. Mustafa Hoca'nın da motivasyonu ile kendini aşacaktır. Sağ ayak, sol ayak ve kafa hakimiyeti olan, form tuttuğunda da patlamaya hazır bir silah olan Bobô son olarak Süper Kupa maçında Gökhan Gönül nezdinde FB sağ kanadına ızdırap oldu. Üstelik gayet de formda göründü. Bu formunu devam ettireceğine ve İnönü tribünlerinde 'Bobô, Bobô' tezahüratlarını duyacağıma eminim...